Kent merkezinden kırsal mahallelere kadar artık sürüler halinde dolaşan başıboş köpekler, kuduz salgının baş göstermesiyle birlikte tehlike saçıyor.

Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı Göldüzü Köyü’nde 2 çocuğun köpek saldırısına uğraması ve ardından bir çocuğun kuduzdan hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde uygulamalar yeniden sorgulanmaya başlandı.

Daha bunun şokunu atlatamazken Adıyaman’da bir kedide kuduz tespit edilmesiyle birlikte 2 mahallenin karantinaya alındığı haberi tedirginlik oluşturmaya başladı.

Tehlikenin Adı: Kuduz!

uduz hastalığının tanımını yapan Malatya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ekrem Ayaz, ”Ülkemizde görülen kuduz hastalığı nedeni ile insan hayatının riske girmesi hatta can kayıplarının yaşanması yetkili meslek grubu olarak bizleri ziyadesi ile üzmüştür. Kuduz hastalığının etkeni viral kaynaklı olup RHAPDOVIRIDAE familyasından LYSSAVIRUS tur insan ve bir cok memeli hayvanda ölümcül seyreden ensefalomiyelite yol açan zoonotik yani hayvandan insana geçebilen bir hastalıktır. Tilki, çakal, kurt gibi yabani memeliler kedi köpek koyun gibi evcil memeliler kemirgenler ve yarasa gibi uçan memeliler le taşına bilen genellikle sırma yolu ile bulaşan bir hastalıktır Hastalığın kuluçka süresi 2 gün ile 2 yıl arasında ve ortalama 10/60 gün olarak belirlenmiştir.” Dedi.

AŞILAMA İLE ÖNLENEBİLİR

Kuduzun aşılama ile önlenebileceğini aktaran Ayaz, ”Bugüne kadar literatürklere göre hastalığa yakalanıp kurtula bilen hasta sayısı maalesef 6’dır. Buradan da anlaşılıyor ki kuduz hastalığı yüzde 99,9 öldürücü bir hastalık ama yüzde 100 önlene bilen bir hastalıktır. Hastalıktan korunmanın tek yolu aşılamadır Kuduz aşısı dünya da ilk kez luis pasteur tarafından 1885 yılında bulunmuş ve 1887 yılı başlarında Osmanlı devleti aşıyı uygulamaya başlamıştır. Bu tarihten sonra da aralıksız takip ve denetlemelerle önlenme ve kontrol altına alma çalışmaları devam etmektedir. Hastalık belirtileri ortaya çıkmadan programlı aşlama ile engellene bilmektedir.” Diye konuştu.

KÖPEKLERDE KUDUZ RİSKİ BÜYÜK

Kuduz riskinin köpeklerde yüksek olduğunu kaydeden Ayaz, ”Kuduz hastalığının yayılasında rezervuar olarak köpekler önemli rol oynamaktadır. Buradan da anlaşılıyor ki sokaklar da başıboş dolaşan köpeklerin rehabilite edilmesi ve aşılanması önem arz etmektedir. Ancak bilinenin aksine köpekler de hastalığın kaynağı değil biz insanlar gibi mağdurlarıdır. Kuduz hastalığını önlemek hayvan sağlığını ve halk sağlığını korumak amacı ile toplumsal farkındalığın artırılması sahipli hayvanların her yıl düzenli olarak aşılanması ve takip edilmesi yeni uygulama olan mikroçiple kayıt altına alınması sahipsiz hayvanların yerel yönetimler tarafından kısırlaştırılıp aşılanması önem arz etmektedir.” İfadelerine yer verdi.

MEVCUT UYGULAMLARLA KONTROL ETMEK İMKANSIZ!

Yerel yönetimler tarafından yürütülen uygulamanın kontrolü imkansızlaştırdığını hatırlatan Ayaz, ”Buradan sizin aracılığınızla tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum mevcut uygulamalarla bu hayvanların üremelerini kontrol altına almak neredeyse imkânsız. Kısırlaştırılmamış her köpek yılda en az 5-10 yavru dünya ya getiriyor yani demem o ki üremeleri hızlı olan hayvanlar bunun önüne geçmek için yerel yönetimlerin daha fazla veteriner hekim istihdam etmesi veya bizimle beraber koordineli çalışmasında fayda görüyoruz. Biz veteriner hekimler gerek kamuda gerekse özel kliniklerde konunun önemini bilerek hassasiyetle çalışmaktayız. İnsan sağlığının vaz geçilmezi olan hayvan sağlığının korunmasında sağlıklı hayvansal gıdanın üretiminin her aşamasında olmazsa olmaz tek meslek grubu olan veteriner hekimler dün olduğu gibi bu günde görevlerinin başında olmaya devam edecek aşılan ve halk sağlığı konusunda en önemli bariyer olacaktır. Son günlerde yaşanan talihsiz olayda hayatını kaybeden kardeşimize Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.” Sözlerini kullandı.