Buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahıllarda bulunan glütene karşı hassasiyet ile gelişen emilim bozukluğu hastalığı olan çölyak, Malatya’da da giderek yaygınlaşıyor. Malatya’da neredeyse sayısı 2 bini bulan çölyak hastalarının çektiği sıkıntılar da içler acısı. Son dönemlerde gittikçe fiyatları artan gıda ürünlerinin neredeyse 2 katı olan glütensiz ürünleri alamayacak durumda olan çölyak hastaları, özellikle Malatya’da kendilerinin de istifade edeceği lokanta tarzı mekânlar istiyorlar.

Sıkıntılarını konuşarak anlatan Malatya Çölyaklılarla Dayanışma Derneği Başkanı Serpil Karslıoğlu, önemli açıklamalarda bulundu.

Kendiside çölyak hastası olan Karslıoğlu, pandemi sürecinde sıkıntılar çektiklerini ve glütensiz gıda ürünlerinin pahalanmasından dolayı birçok kişinin diyetlerini bozmak durumunda kaldığını ifade etti.

“2 BİNİN ÜZERİNDE ÇÖLYAK HASTASI VAR”

Çölyak hastalığı ve belirtileri hakkında bilgiler aktaran Karslıoğlu, “Çölyak hastalığı; buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan glüten isimli bir maddeye vücut bağışıklık sistemi tarafından verilen anormal yanıt sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Vücut bu proteinleri sindiremiyor. Bu yüzden bu saydığımız ürünleri tüketemiyoruz.  Bunların dışında sebze, meyve, et, balık, tavuk gibi yiyecekleri ve glütensiz ürünleri tüketebiliyoruz.  Belirtileri ise çocuklarda; yaşıtlarına göre boyun kısa olması, kilosunun az olması, karın ağrısı, ishal, kabızlık görülüyor. Yetişkinlerde ise; öne çıkık şiş bir karın oluşuyor, eklem ağrıları, diş minelerinde kayıplar, saç dökülmesi, kansızlık, B12 vitamin eksikliği gibi bu tür şikâyetler görülüyor. Çölyak belirtileri başka hastalıklarla karıştırıldığı için çölyak tanısı çok fazla akla gelmiyor. Malatya’da 2 binin üzerinde çölyak hastası var.  Şu anda doktorlarımızda çölyak konusunda duyarlılar. Hem çocuk gastroenterolog hem yetişkin gastroenterolog bu tür şikâyetlerle doktora gittiklerinde çölyak akıllarına geliyor ve testler yapıyorlar.”

“GLÜTENSİZ ÜRÜNLER ÇOK PAHALI”

Pandemi sürecinin yanı sıra gıda ürünlerine gelen zamlardan dolayı glütensiz yiyecek temininde de sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Karslıoğlu, “Çölyaklar pandemiden dolayı olumsuz etkilendiler ve zor durumdalar. Biliyorsunuz normal gıda ürünleri pahalı, bizim kullandığımız ürünler ise daha da pahalı. Çölyak hastaları bu gıda ürünlerini almakta zorlanıyorlar.Ürünlerini alamayan kişiler diyetlerini bozmak zorunda kaldılar, o da birçok hastalıklara neden olabiliyor.  Bu konularda çölyaklıların sıkıntıları çok fazla oldu. Malatya’da tükettiğimiz ürünlerin her yerde bulunmaması, sadece birkaç markette bu ürünlere ulaşabiliyor olmamız bizim için sorun oluşturuyor. Eskiye nazaran ürünlere biraz daha rahat ulaşabiliyoruz ama çok pahalı. Son zamanlarda yapılan zamlardan dolayı bizim ürünlerimiz de çok fazla arttı. Bizim aldığımız bir kilo un fiyatı 40 liradan fazla. Bir paket makarnamız 30 liraya yakın. Çocukların tükettiği krakerler ve bisküvilerinde fiyatları artmış durumda. Maddi durumu düşük olan kişiler bunları almakta zorlanıyor. 2 ürün alacakken, 1 tane alıyor. Hiç alamayacak durumda olanlarda diyetlerini bozuyorlar. Bir de çölyak hastası olan öğrenciler var. Özellikle okula giden öğrenciler sıkıntı yaşıyor. Çünkü okul kantinlerinde çölyaklar için glütensiz ürünler yok. Yurtlarda kalan çölyaklı öğrencilerin glütensiz gıda bulma şansları yok. Bu yıl İnönü Üniversitesi’nde çölyaklı öğrenci ve çalışanlar için glütensiz menü çıkartılmaya başlandı. Bu üniversite öğrencileri ve çalışanlar için güzel bir uygulama ” şeklinde konuştu.

Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin yeni ekmek ve yemek fabrikasında çölyak hastaları için ayrı bir bölümün olacağına da değinen Karslıoğlu, “Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yapacağı ekmek ve yemek fabrikasında bizler için bir fırın yeri ayrıldı. Burasının yapımı bittiği zaman glütensiz ekmek üretilecek. Ürünlerimiz pahalı olduğu için belediye, burada üretilecek ürünlerin fiyatını düşürür mü, bilmiyorum tabi” dedi.

ÇÖLYAKLILAR SOSYAL ALANLARDAN FAYDALANMAK İSTİYOR

Öte yandan Karslıoğlu, yetkililerden de çölyak hastaları için sosyal bir alan isteyerek, “Sosyal alanlarda yani biz dışarıya çıktığımızda lokantalarda, kafelerde glütensiz menülerin olmasını istiyoruz. Sadece belirli bir yerde bile olsa bizim yiyebileceğimiz yiyeceklerin olmasını istiyoruz. Birçok ilde artık bunlar var, restoranlarda glütensiz yiyecek yapan şefler oluyor. En azından bizler için bir şeyler yiyebileceğimiz yerler olur” ifadelerini kullandı.